Timur Soykan: ‘Türkiye, onlarca yıldır uyuşturucu rotasının kalbi haline geldi’

Güvenlik güçlerinin art arda yaptığı baskınlar ya da uyuşturucu baronlarının çatışma haberlerinin sıklığı, Türkiye’nin uyuşturucu trafiğinde önemli bir rota haline geldiğini gösteriyor. Cumhuriyet yazarı Timur Soykan, Avrupa’nın Meksikası gibi Türkiye’nin de Balkan eroin rotasının kalbi haline geldiğini belirtti, hem üretimin hem de uyuşturucu trafiğinin arttığına dikkat çekti.

Polisin ele geçirdiği uyuşturucunun, toplam üretimin yüzde 10’una karşılık geldiğini ifade eden Soykan, son yıllarda 20 tonun üzerinde eroin yakalandığını belirtti. Timur Soykan’ın “Uyuşturucu trafiği ve metamfetamin” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Kokainle ilgili duruma baktığımızda, Avrupa’da kokainle ilgili çok büyük yakalamalar oldu. Hollanda, Belçika limanlarında tonlarca yakalandı. Bunun nedeni Latin Amerikalı uyuşturucu baronlarının kullandığı bir sistemin çözülmesiydi. Bundan sonra da rotanın Türkiye’ye kaydırılmak istediğini görüyoruz. Mersin, Kocaeli, Ambarlı limanlar üzerinden bu baronların kokaini Avrupa ve tabii Türkiye-Ortadoğu pazarına sokmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bunu anladığımız tarih, 2020’de Kolombiya’da yakalanan kokainin Türkiye’ye gitmek için yola çıktığının açıklanmasıydı. Sonrasındaki yakalamalarda da bu açığa çıktı. Örneğin Mersin’de 1,3 ton kokain bir kerede yakalandı.

Bütün uyuşturucu türlerinde çok ciddi artış var. Eroinin üretilmesi için ihtiyaç duyulan kimi kimyasallar da Avrupa’dan Afganistan’a, Irak’a ülkemiz üzerinden geçirilmek isteniyor. Burada narkotik raporlarına baktığımızda metamfetamin konusunun özellikle dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Bütün dünyanın kâbusu olan bir şey metamfetamin. Türkiye’de de sokak aralarında satıldığını, internetten bile ulaşıldığını duyuyoruz. Çok tehlikeli bir uyuşturucu, eroin kadar tehlikeli ve bağımlılığa yol açıyor. Pek çok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Bu madde çok ucuza satılıyor, kristal şeklinde satılıyor ve kimi kod isimlerle satılıyor. Bunun tahribatı çok yüksek. İran’dan sıvı halinde gelen metamfetaminin kristalleşme işleminin İstanbul’daki laboratuvarlarda yapıldığı narkotik raporlarında da belirtildi. İranlı mafya gruplarının kaçakçıların, bu maddeyi sokağa indirdikleri de belirtiliyor. Bu laboratuvarlara çeşitli baskınlar yapılıyor. Ancak ülkemizin bu konuda bir pazara dönüştürüldüğünü de görmemiz gerek. Birkaç ilde değil 82 ilde yakalanıyor ve bu da nasıl yayıldığını gösteriyor. Bu maddenin yaratacağı kâbusun her geçen gün büyüdüğünü, bununla topyekûn bir seferberlikle mücadele edilmesi gerektiğini söylemek durumundayız.” (HABER MERKEZİ)