Fenerbahçe, Union’dan kötü bir takımla oynadı. Ama dün öyle bir hoca performansı vardı ki, neredeyse Fenerbahçe, Avrupa’ya havlu atıyordu. Allah’tan sahada İCK diye bir futbolcu vardı, tek başına umutlarımızı arşa çıkardı.
Facia bir ilk yarı.Oysa iyi başladılar. Ama Çağlar’ın hatası ile gelen rezalet gol, Fenerbahçe’nin bütün psikolojisini bozdu. Bir de yine Çağlar’ın ofsaytı ayarlayamaması ile 2. gol de gelince iyice düştü Fenerbahçe… Sadece bu yarının son dakikalarında toparlandılar ama koca yarı heba oldu.
İsmail Hoca’nın bazı takıntılarını anlamak mümkün değil. Ferdi, İsmail ve Fred varken bu adamların kulübede oturması gibi saçma bir düşünce olamaz. Ferdi ilk yarının son 2-3 dakikasında oyuna girdi ve hemen fark ettirdi.
Bu neyin rotasyonu hocam? Yani anlamak mümkün değil. Sakatlıktan yeni çıktılar özrü olamaz. Çağlar da yeni çıktı. O adamlar orada oturuyorsa oynar. İsmail Hoca inatla yine 2. yarıya Fred ve İsmail’i almadı. 3. gol gelince herhalde izleyen tüm taraftarlar için teslimiyet duygusu hakim olmuştur. Ancak sahada öyle bir futbolcu vardı ki pes etmedi.
İCK tek başına direndi. Muazzam oynadı. Hatta olağanüstü bile diyebiliriz. Bir de Fred ile İsmail oyuna girince saha şenlendi. Dolayısıyla Tadiç’in etkisi de çoğaldı. Fenerbahçe kısa alanlarda rakibi baskı altında tutarak boğdu. Bildiğimiz klasik Fenerbahçe ortaya çıktı. Arka arkaya goller geldi. Üçüncüyü de bulabilirdik. Ama olmadı. İlk 65 dakikadaki rezil futbol ve kötü kadro mühendisliğini düşünürsek mükemmel skor…
Fenerbahçe bu takımı Kadıköy’de eler. Sıfır şüphe ile bunu yazıyorum. Kişisel ve kulübe hataları olmasa bugün de biterdi.Sadece İsmail Hoca, Amerika’yı keşfetmeye çalışmasın, makineyi bozmasın.