(91) numaralı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Kadro İhdas Edilmesine İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1. maddesiyle ekli (1) Sayılı Liste ile Adalet Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Türkiye Adalet Akademisi, Orman Genel Müdürlüğü ve Hakimler ve Savcılar Kuruluna ilişkin kadroların ihdas edilerek (2) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (II) Sayılı Cetvel’in ilgili bölümüne eklenmesi öngörülmüştür.
Anayasa Mahkemesi 4/5/2023 tarihinde E.2022/36 numaralı dosyada, Adalet Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Türkiye Adalet Akademisi ve Orman Genel Müdürlüğü yönünden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kadro ihdası yapılabileceğini belirtmiştir.
Ancak mahkeme heyeti, HSK yönünden, yapılan düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.
Dava Konusu Kural
Dava konusu kuralla, Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK/Kurul) merkez teşkilatı için Kurul müfettişi ve tetkik hakimi kadrolarının ihdas edilmesi ve bu kadroların (2) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (CBK) eki (II) Sayılı Cetvel’in HSK bölümüne eklenmesi öngörülmüştür.
İptal Talebinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; kamu görevlilerinin kadrolarının ihdasına ilişkin hükümlerin kanunla düzenlenmesi gerektiği, münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken bir konuda CBK çıkarıldığı, CBK çıkarma yetkisinin anayasal çerçeve dışında kullanıldığı, yürütme organına genel, sınırsız, esasları ve çerçevesi belirsiz bir düzenleme yetkisinin tanındığı, bu durumun yasama yetkisinin devredilemezliği, Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ile kuvvetler ayrılığı ilkeleriyle bağdaşmadığı ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Kurul müfettişi ve tetkik hakimi kadrolarının ihdasıyla ilgili düzenlemelerin CBK ile yapılıp yapılamayacağının söylenebilmesi için öncelikle anılan kadroların ihdasının yürütme yetkisine ilişkin olup olmadığı tespit edilmelidir.
Anayasa’nın Üçüncü Kısmı’nın “Yargı” başlıklı Üçüncü Bölümü’nde yer alan 159. maddesinde HSK’nın mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kurulacağı ve görev yapacağı belirtilmiştir. İdari bir kurul olmasına rağmen HSK ile merkezi idare arasında hiyerarşik bir ilişki öngörülmemiştir. Ayrıca HSK’ya Anayasa’nın “Yürütme” bölümünün “İdare” başlıklı kısmında değil, “Yargı” başlıklı bölümünde yer verilmiştir.
Öte yandan Anayasa’nın 159. maddesinde HSK’nın mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev yapacağının belirtilmesiyle yetinilmemiş, aynı zamanda mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kurulacağı da ifade edilmiştir. Kurulma teşkilatlanmayı da kapsadığından Kurulda görev alacak hakimlik ve savcılık mesleği mensuplarının kadrolarına ilişkin düzenlemelerin mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esasları uyarınca yapılması gerekmektedir. Bu itibarla Anayasa’nın HSK’nın kuruluş, görev ve yetkileri ile işleyişine ilişkin hüküm ve ilkeleri birlikte değerlendirildiğinde hakimlik ve savcılık mesleğine mensup olup da HSK’da görev yapan kişilerin yargı yetkisini kullanan kamu görevlilerinden olduğu kabul edilmelidir.
Yargı yetkisini kullanan kamu görevlilerinin kadrolarının ihdası ve iptali hususu yargı yetkisinin kullanılmasını doğrudan etkileyebilir. Anılan husus yalnızca yürütme yetkisine ilişkin bir konu olmadığı için bu konunun CBK ile düzenlenmesi mümkün değildir. Bu itibarla HSK’nın yargı yetkisini kullanan kamu görevlilerinden olan Kurul müfettişi ve tetkik hakimi kadrolarının ihdasını öngören kuralda Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının birinci cümlesine aykırı şekilde düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararının tam metni için .